29.08.2009

özürlü-lük?

29.08.2009
aniden cikiverdi karsima
bir cöp bidonunda
"özürlülük yaptin" diyor
güler misin aglar misin:?

28.08.2009

göz

28.08.2009
sizofren olup
bir trafik aynasini gökyüzüne görüntü yansitan bir göz gibi görebilmek ilginc olurdu.. hayal ettim gerci .. ama yetmez diil mi? :)

anlamini bilmesen de

Pragda ünlü bir köprünün yakinlarinda ya da basindaki kemerin ic kismi
cizimlerin mutlaka birer anlami vardir, kimi dini kimi devlete ait...
sadece tarihten sürükleyebildigi cismani aurasi cezbetti beni...

27.08.2009

bir sehir bir duvar

27.08.2009
duvarlari tual olarak kullanma ihtiyacini anlayabiliyorum... sanirim kullanim amaclari disinda kullanilan hersey özünde bir baskaldiriyi da tasiyor... iyi birsey yani... Prag`taydi bu duvar, hos baska bir yer yazsaydim da farki kimse anlayamazdi ama... gercek bu!

26.08.2009

sacmalamalara bahane üretme ciftligi

26.08.2009
günesin yardimiyla terk etti gölgeler maviyi
terk eden de özgürlesti
terk edilen de
gitmeye karar vereni döndüremezsin
yasamaya gideni öldüremezsin dedi külayna
zamanin üc hali nedir?
kati sivi gaz?
bilemedin
kati
gizli
yaz

bilinclisizofreninin saheseri

insanoglu kendini yarattigini iddia ettigi görmedigi bilmedigi tanrisi icin ne mabedler insa etmis... babil zigguratlarindan aztek piramitlerine ayasofyadan kölne... yarin bir gün uzayda yerlesimler kurdugunda da galaktik mescitler kuracagini adim gibi biliyorum :)

nost-al-git

bir an...
insanoglu zaman makinasini tersinden bulmus da haberi yok sanirim :)
masa örtüsünün renkleri kirmiziydi
dedemin parmaklarinda ellerinde solucan yesili dögmeler vardi
masadaki el radyosunu ben bile yeni farkediyorum... su sisesi amerikalilarin kullanip attiklari ve onlarin cöplerinden toplanarak "amerikan pazarinda" satilanlardan olmali... herifler her daim cöplerini kakaladilar bize ya helal olsun... cam kenarindaki gazete hürriyet olmali... paralel evrenlerden birinde devam ediyor olmali siyaset konusmaya sisenin önündeki rahmetli!

18.08.2009

çaydan izler

18.08.2009
günün tüm kaosunun arasına sıkışmış sıkı muhabbetlerin izleri, yalnız kalmışlıkları ile "cisme eylem hatırına anlam yükleme" hastalığımın kurbanı olacaklar yazı ilerlerse eğer...
birazdan boşları almaya gelecekler.
Çay bardağının çaycının insafına kalmış yeniden işlevlendirilme döngüsü bir kısa film senaryosu olarak başlicak.. birazcık sıcak su ve deminki dudak izleri yok olacaklar... çok parfümlü bir dudak boyası kullanılmamış ya da parfüm şişesine batırılıp cıkarılmamış ise eller... şimdi ufukta yeni muhabbetler... belki sadece iki bardak tanık olcak bu yeni sohbete... ara sıra içine tarçın vesaire de girse temel olarak çay bardağı işlevinden sorumlu olan bu mağrur bardaklar yeni serüvenlere gün aşırı devam edecekler... bir gün dikkatsiz bir salak onları kırana dek...

17.08.2009

yürüyen yaşlı renkler

17.08.2009
zaman ara sokaklarda renklerle yürür
kimi zaman ağır aksak
ardında ne taşıdığını yakalayamıyor donmuş hayaller makinası
güneşin gölgelerle buluştuğu anlarda bir baston sesi
ya da
her an dönüverip büyüyü bozabilecek nasıllığı bilinmez bir yüz
zaman zaman yakalanır böyle zaman
ağır aksak
ender zamanlarda

4.08.2009

sayfayı çevir ve şehri soy

4.08.2009
benliğinden...
ortaya çıkan dingin bir suskunluktur
artık kimse geçmez o sokaktan
kıpırtısız bir ışık sabit kalır
sesler soyutlanır mekandan
boyut dersen fazla takılma
çevir sayfayı ve geç
7 kere kurulmuş bu düzen
altüst olmuş tüm evren derdi
hiç sevmediğim ananem
şimdi elimizdeki bu sayfa
yenisi açılıncaya kadar
çevir
bak
ve
geç bu hayalden

tahta zeminde tarihten izler?

herhangi bir tahta zemin üzerindeki boya lekeleri..
sadece ben biliyordum Fransada Louvre müzesi yakınlarındaki tarihi köprü üzerinde artık bitmiş ve geri gelmesi için bu boya lekelerinin de yetmeyeceği "büyük ressamlar çağı" na özlemle bakan birkaç ressamın ardında kalan izler olduğunu bu lekelerin...kendimi iz süren bir tarih dedektifi gibi düşledim ..fotoğrafı çektiğim anda ne düşündüğümü anımsamıyorum...ama insanız işte, bir kaç boya lekesi ve güneşin fazla yakmayan tebessümleri ile tahta zemin birleşince ...yaz yazabildiğince...
 
PEKBILAZIM © 2009. Her hakkı saklı değildir, ne de olsa "özgün olabilmek" paha biçilmez bir değerdir :)