28.06.2009

buluntu güzellik

28.06.2009
kadin ve adam ardardina ölmüsler
evi bir türk kizina stajini bitirene kadar esyalari ile vermisler... bir de albüm camli vitrinde.. esyalar atilacakmis... istedigimi alabilecegimi söylediler... hersey onlarin olsundu bir iki eski kitap ve fotograflari herseyden degerliydi...
sonra bu bakis...
bakanlarin hayalleri kendilerine aittir.. der gibi...

aynadan gelecege

fotografi cekenin fikri miydi yoksa cekilenin mi... bu eski fotograflarda bilinmeyenlerin coklugu denklemi güzellestiriyor.. hayalleri kamciliyor.. matematik gibi diil yani :)
aynadan gelecege bakiyor kadin... fazla ayrinti yok.. bir de gülümseme.. sesler kaybolmuyor da evrende, gülümseme nerede acaba?

siyah beyaz hayaller

kimbilir kim
kimbilir kimin dügünü
kimbilir kimler var
kaybolmus sayarim bu hayali, sahaftan elime düstügüne göre, binlercesiyle birlikte yatarken bir destede... kaybolmazmis sesler evrende... bu baglamadan cikan tonlar da eminim bir yerlerde..
peki ya o insanlar?

hayallere uzanis

kazakistan da almata da cektim bu yansimayi
yansimanin kazakistanda oldugunu bir ben biliyorum, söylemeseydim de fark etmezdi belki, söyle de denilebilir, yansimalar evrenseldir
ya da kimlikleri mekandan bagimsizdir o mekanda vuku bulsa bile yansima...
her gercek bir yalanin örtüsüdür demis ya ünlü filofos pekbilazim cem efendi hazretleri :)
her yansima da bir gercegin örtüsüdür diyor uzaklardan nemelazim :)


fotoraf outatime'a da hediye olsun :)

hepimiz

bazan bu yaprak gibiyizdir digerlerinin arasinda

27.06.2009

Herkes Herseyin Farkinda

27.06.2009
buna HHF faktörü diycez bundan sonraki muhabbet -pardon cözümlemelerimizde.. maykil ceksin ölünce badem gözlü oldu... aslinda sübyancilikla ilgili bircok suclamayi cocuklarin ailelerine milyonlarca dolar ödeyerek örtbas etmemis miydi ve biz bunlari bilmiyor muyduk?
yanibasimizda haksizliga ugrayanlar oldugunu hepimiz biliyoruz! ister kisi bazinda olsun ister mega-iktidar kavgalarinda, isgallerde savaslarda, soykirimlarda, yalanlarda... siyasi lider bozuntularinin konusmalarinda.. iste sonunda oldu olan basladim politik dille yazmaya.. yok abi yok.. ben coktan vazgecmistim...
bildigimiz bir sey var
ve bunu sloganlastirdik
"herkes herseyin farkinda" sonuna bizim güneylilerde oldugu gibi bi " cierim" ya da "gardas" da eklenebilir anlam kuvvetlendirmesi acisindan... topluluklar bazan ne yaptiklarini bilmelerine ve bunun dogru olmadigini da hissetmelerine ragmen devam ederler ya da karsi koymazlar bir eforiye kapilip giderler.. sosyal psikolojinin ve sosyolojinin biseleri iste... Alman Fasistleri Auschwitzde kurduklari kamplarda insanin insana yapabilecegi iskence ve vahsetin en uc örneklerini sergilerken milyonlarca Alman cephe gerisinde bundan habersiz degildi... simdi elektrikli tellerden geriye bu direkler kaldi .. bana demir dikenleri olan bir canavari andiriyorlar..... ama ya kollektif bilincimiz... kac yüzyil daha acilari kusulmaya devam edilecek bu bilincten bu farkindaligin acaba?

23.06.2009

türk kafasi

23.06.2009

bütün toplumlarin kendilerine has(tarihin maddesinin kültürün yasanilan cografyanin getirdigi.. bildiginiz klasik kuram iste..) bir düsünüs bicimleri oldugunu biliyoruz..
alman kafasi, japon kafasi, türk kafasi... bizim cografyanin kafasini Nürnberg ulusal müzesinde sergiliyorlar..vallahi billahi...
altina yazmislar kocaman "TÜRKENKOPF" türk kafasi. .inanmiyan gitsin görsün ya da fotografa baksin :)
evet savas silahlar kiliclar tüfekler falan bölümünde sergileniyor bizim kafa :) su aralar yanina türbanli bir hanimkafasi daha gerekiyor ama gelelim tarihine..
efendim prusya ve alman ordulari bu tür kagittan balmumundan falan üretilmis özenle boyanmis kafalari sopalarin üstüne dikip talim ederlermis(atis talimi) tüfekle acilmis oldugunu düsündügüm bi iki delik bile var kafanin üstünde..... bizim kafa ta ne zamandan beri üzerinde talim yapilan birseymis..iste tarih iste belge:)

20.06.2009

param olsa alirdim - 4

20.06.2009

evet yüzyillar öncesine ya da yakin tarihe ait yasam formlari gittikce otantikligini de yitirerek kayboluyor... cocukken oturup düsünürdüm, iste falanca arkadasim su an ne yapiyor, ya da su an yazin yüzdügümüz kiyilarda oturanlar evlerinde oturup yagmuru mu izliyor diye... ve heyecanlanirdim sanki bir gün bilme ihtimali olacakmis gibi.. oldu da aslinda .. ac telefonu biseyi.. sor naapion su an diye hehe... su an bu fotografi cektigim evde yasiyanlar ne yapiyorlar acaba?

kalicilik


Londrada, London Bridge civarindaydi bu pub, (http://http//www.beerintheevening.com/pubs/s/36/3657/Shipwrights_Arms/London_Bridge)%20250yillik250 yıllık dediler, daha da eskileri varmis..simdi nasi giriim yaziya bilmiyorum ama http://www.lunawar.org/ adresinde bir blogdasimiz sad sad luna yazisinda kapanan sevdigi bir mekandan bahsetmis... ciranin dibine kör yandigi tarihine küskün, tarihini carcur eden bir toplum icin sasilacak bir durum degil bence... dünyanin en fazla cay tüketen toplumlarindan biri olusumuzun 80 yillik bir öyküsü var... kök salmasi gerekenler köklerinden koparilir ve hic beklenmedikler kök salar bu cografyada...

An

hicbirini tanimiyorum
kimbilir kimin anilarindan düstü sahafin tezgahina... 60li yillarda cekilmis bu fotograf..... bir tane bile gülümseyen, cocuklugun umarsizligini doya doya yansitan yok aralarinda... tanidiginiz varsa bildirin.. fotonun orijinali elimde.. :) zaman geciyor ve yillar önce annemin 18 yas fotografinin arkasina yazdiklari geliyor aklima "ati müphem hal yalan, hayatta elde kalan bir tek hatiran"..... sanirim böyleydi... gelecek belirsiz ... an o andir... vizöre bakilan.. gerisi yalan...

Olabilir :)

onkel du wirdst bald sterben
dayicim yakinda ölceksin
kücük yigenim söyledi bunu lokantada onlarla bulusmaya gittigimde.. azcik ezoterik olmasaydim da tirsmasaydim diyorum... saka yapmis aklinca.. cizgi filmlerin sapik karakterlerinin replikleri.. yoksa tanri buyrugu yiencaazim diliyle söylenmedi... ama aksam ilerledikce zaman, ne kadar cok sey icin ne kadar az zaman oldugu gercegi zihin yüzüne cikti... sayilmayacak kadar cok bilgi kirintisi ve mutlak sessizligi gerekli kilan bilince erme... hele de bilgin gün be gün tükendikce artmasina ragmen görece.... ne ilgisi var simdi fotografla diyenler icin, fotografi cektigim su birikintisinin gercegin öteki yüzüne bir ayna oldugunu görmenin sarsiciligindan bahsedebilirim ancak...

19.06.2009

Asur

19.06.2009

eski misir ya da inka medeniyetleri beni hep heyecanlandirmistir, hatta Däniken gibi bir coklarina da ilham kaynagi olmus olmaya da devam etmekte.. ama Asur, Sümer, Akkad, Elam uygarliklari anadoluyla yakinliklarindan dolayi midir bilmem beni daha bir degisik heyecanlandirir..

hele de bu kayaya yontulmus amcamin kolundaki saate benzeyen cicekli taki(ki kimbilir hangi islevi vardir, neyi sembolize eder vesaireler gecer aklimdan illa ki) böyle kayalarin üzerinde anlami bilinmeyen semboller falan, günes yanina ay, arada bi baska isaret, lan uzaylilara falan isaret mi acibaa... amcamin boynunda binlerce yil sonra moda olcak bi hac... kulaanda küpe, bi tane daha günesli kolye.. kafasindaki takke yüzlerce yil anadoluda kullanilmaya devam etcek... kayalar üstünde modayi belirlemis amcam... parmagiyla günesi isaret edio.....
allaah ne heyecan... sanki bütün sorunlar bu semboller cözüldügünde bitcek.. aman aman.. ya yine de biyerlerde biseler gizli bee.. var bi bilinmeyen biseler... di mi ya.. hersey ööle göründüü gibi diil... diil di mi...

15.06.2009

hayal köseleri

15.06.2009
cocuklugumuzda yani en azindan benim cocuklugumda bazi yerler, bazi köseler büyülüydü
ulasilmaz
yaklasilmaz
ya da göründügünden farkliydi
oralarda ne olup bittigini bilemezdiniz
ne olup bittigi önemli de degildi orasi el sürülemez
ama gidilse harika olunacak yerlerdi
ne biliim damdan görünen daglarin karli yamaclari, balkondan görünen sehrin baska evlerle dolu mahalleleri, ya da evin icinde cocuklugun yetmezliklerinden dolayi tirmanamadigimiz bir dolap... hehe ama cocukluk bakidir.. gittigim kafelerde hep böyle köseler kesfediyorum ben.. iste bir tanesi...

14.06.2009

British Museum

14.06.2009
bu kücük canaklar ve altindan disk londrada british müzesinde,yani aslinda ait olmadiklari bir yerdeler.. dünyanin en büyük hirsizlik anitidir aslinda bu müze.. ama bilen zaten bildigine göre biz ayrintilara bakalim... evet gamali hac.. eski sanskritcede "swastika" yani sans getiren anlaminda.. bu bir kac bin yillik altin diskin ortasina islenmis.. hitler bu sembolü kirletmeden önce dünyanin bir cok kültürünün yeryüzü gökyüzü. gezegen ve galaksi sembolü.... binlerce yil önceden beri gökyüzünü inceliyor yeryüzünün toplumlari.. sonra bulduklari sembol yere iniyor ve kirleniyor, kirletiliyor bir alcak tarafindan...

parmak cocugun dilekleri

kücükken parmak cocugun maceralarini okumustum
iste dikis ignesini kediye karsi kilic gibi kullanacak kadar kücücük bir cocuk.. öyle hosuma giden kücük seyler oldugunda parmak cocuk olmak isterdim( simdi de ara sira) ama bu yere sacilmis cicekler arasinda parmak cocuk olarak yürümek nasil olurdu acaba :)

yansimalarin dili

yansima aslinda, düz, resmi, düzenli, yerlesik, alisilmis olanin öyle olmayan ruhudur
evler
binalar sularin camlarin üzerinde dalgalanir parcalara bölünür eyilir bükülür bütünlüklerini kaybederler
yansima bir danstir duraganin sessiz ve kipirdamaz olanin ruhunun gizli dansi
cevremizde her yerde bu dans gizli
arada sirada birlikte dans etmeli

yansima

Gröningendeyiz
bir üniversite kenti
bir yansima
yansimalari neden seviyorum bilmem
belki de dijital teknoloji sahte yansimalar yaratmamiza (ve daha neler yapmamiza) izin vermesine ragmen doganin bir yerlerden ben varim demesini seviyorumdur

ay yıldız

hristiyanlik ya da incil diyelim daha cok da ,hep ilgimi cekmistir ve ara sira tarihi bir kesidin olay anlatisi olarak okurum... fotograf aslinda sanirim cekilmesi yasak olan bir yerde tarafimdan cekildi: Köln DOM hazine odasinda...
kardinal kiyafetinin üzerindeki hacin sol kanadina altinla islenmisti.. benim dikkatimi adamin elindeki bayrak cekti... üzerinde ay ve yildiz vardi.. tabii ki yaziyi yazma sebebim bu bayrak degil. Seytanin gizini ararken ayrintilara bakmayi becermeye calisiyorum bir bakima...

13.06.2009

Batık

13.06.2009
aslinda blogun diger ortaginin uzmanlik alanina müdahale gibi bir sey olsun istemem...deniz ve batik ya da yatik gemiler...
hayatta martilara terkedilmis binalara anlamlar duygular yüklemisimdir
ama batiklari fark etmemistim
insanin yasayip iz biraktigi sonra terk edilmisligi ile sahneye cikan her nesne devinimsizligi, boslugu yani yasamdan yoksunlugu ile icimizde acima, hüzün ve derin düsüncelere yol aciyor...
ben yine de terk edilmis evler derim
ama
deniz ve batik da bir baska izlek zihnimizin hüzne meyilli yokuslarinda...

12.06.2009

sabah sabah

12.06.2009
Eskiden wiki vardi, buluslar yapan, her yaptigi bulusta da kafasinin üstünde bir ampül yanan cizgi film kahramani...
ben de dedim bu gün sabah kendi kendime ne bu ya hersey ayni yataktan kalkisimiz bile ,bir rüyalar degisik o da hatirlarsan... nasil bir degisiklik yapilabilir gündelik ritüellerin sıkıcı dogasini yikmak icin...
degisiklik yapmak
üniversite yillarimda Yeni insan diye bir dergide yazardim ve safca bu dergi yoluyla ya bi sekilde farkli mentaliteye sahip bir insanin olusacagina inanirdim...
diyet yapiyor olmasam kahvaltim bile sadece damak tadima yönelik olacak.. bunu biliyorum.. vücut ihtiyacinca uyuyacak... salterleri kapatmak istedigince tv seyredecek... ihtiyaclari mi yeniden belirlemeli derken... bu gri karanlik,haziran ayinda hala yagmur yagan ülkede yataktan kalkar kalkmaz anlamini bile düsünmeden inadina gülümsiycem dedim... hadi lan polyanacilik oynama dedi icimdeki skeptik... dinlemedim... sebepsiz ,anlamsiz ve sadece dudagimi gülümseme pozisyonuna getirmeden ibaret bu oyun bana iyi geldi.. naapalim bas bas baariolar devrimler cagi gecti diye! :) yeniden gelene kadar(o çağ?) yalanciktan da olsa gülümseyelim bari ::))
beyin kaniyor bu yalana valla!

11.06.2009

şizoDOM

11.06.2009

iste bütün ihtisamiyla Köln kentinin ünlü DOM katedrali
bir cok arkadasim yanindan gecerken ürkünc bulmustur bu katedrali
bana göre ise insanin sizofrenisine bir kanittir
olmayani var kabul edebilme,görmedigini görmüs gibi yapabilme yetenegine bir kanittir..
insanin görmedigi tanrisini
görmedigi seytan ve cinleri
tasfir ettigi ve yine görmedigi tanrisina adayip nereye gittiginden emin olamayacagi dualarini ettigi katedral
uzaktan bakinca aslinda katolik kilisesinin yüzyillarca tarif ettigi boynuzlu seytana benzemiyor mu) ama size söliim ..muhtesem bir bina...

10.06.2009

Davud un Yildizi

10.06.2009
yok bi noktadan sonra durdum, dünya tarihinde ünlü yahudileri arama cabam beni sadece sasirtmakla kalmadi, beynimde kopan firtinalar acaba hangi catilari ucuracak...,?gibi onlarca soruyu da yine cökeldikleri yerden yüzeye savurdu
.
.
önce foto
yer Krakau/polonya
artik cemaatsiz kalmis bir sinagog...
avrupanin ortasi ve israil topraklarindan getirdiklari tanrilari ve davudun yildizi ile bir halk... milyonlarcasi toplama kamplarinda en vahsi iskencelerle katledilmis... Auschwitz i görürseniz unutamayacaginiz kesindir! Oradayken yemek yiyememistim.. ben sadece fotografi yayinlayip altina terkedilmislikle ilgili birseyler yazacaktim..
sonra blogun ortagi nemelazimin bildigi benim de onun sayesinde kesfettigim Oliver stone, Stanley kubric, Sydney Pollack in yahudi olduklarini ögrendim kisa arastirmamda ve hatta baba sinemaci Eisenstein da yahudi, Woody Allen, Spielberg gibi, Robert de Niro, Kirk Douglas, S.Freud, E. Fromm, K.Marx; ünlü felsefeci Spinoza, F. Kafka, Kristof Kolomb; A.Einstein, A. Asimov; Borges...
sayamadim
Bence Hitlerin Ari irk gerizekaliligi ile ilk yok etmeye calistigi yahudiler, varliklari ile bu teorinin tersini kanitladiklari icin de cok aci cektiler emperyalist savasta
ben Misir, Babil terkedilmis sinagog falan yazacaktim
ama
hersey farklilasti

severim kentimi


evet
köln tv kulesinin
arada yagmurdan sonra günesin acilmasi sirasindaki endami silüeti böyledir..

kokorec motorum oldu

hep bi motorum olsun istemisimdir
ama (basliga bakiniz) izmirde.. :)
söliyecek bisi yok
bir servet bu motorlar
bari sanatsal bi fotorafini yakaliim de böyle tatmin oliim mantigiyla mi cektim bilmiyorum
hani teoride derler ya ilk insanlarin hayvan yakalama ritüelleridir magara duvarlarindaki hayvan cizimleri falan... motor yakaliyamicaz ama yazalim biz de bloomuzun duvarina...

alkollü halde bisiklet sürmek

bu acaip aletin adi bierbike (birabisikleti)
adindan anlasiliyor di mi hersey?

ortada servis yapan bir bayan var, kocaman bira ficisi, sekiz on kisi kiraliyorlar birabayk`i icip pedalliyorlar.. haa bu arada direksiyon ortadaki servis yapan ve kiralayan sirketin elemani olan dolgun mmeli hatunda... sehri gezerek bira icmenin almancasi ::))

bütün renkler aynı hızla kirleniyordu......

kölndeyiz
tisörtünde ben bir sosyal parazitim yaziyor
buralarin anarsikleri de böyle anam
ama yesil muhabbeti olmus ya alttaki fotoda
evet ya kara rengi anarsistler almis
yesili ise kapkaralar
carsaflari kara
sakallari kara
dünyalari kara

9.06.2009

alkış... alkış

9.06.2009
gülmek nedir?
ya da alkislamak?
acaba maymun atalarimizdan bize kalan bir hareket mi? gülmenin kimyasi var...insanoglunun en ilkel kabileden en modern insana kadar cesitli durumlarda (korku sevinc hüzün sasirma gibi) ayni jest ve mimikleri gösteriyor olmasi benim acimdan ortak atalar teorisiyle aciklanabilir
keske diyorum su dünyanin balini kaymagini yiyip en güzel evlerinde oturup en güzel arabalari sürenlerle de ortak atalardan geleydik diom ama bu baska bir hikaye::) fotoraf sanki anadoludan gibi... cinin Uygur bölgesinde at yarislarini izleyen bölge insani..ha bu arada blogumuzu spam zanniyla kilitlemeye yeltenen blogger robotunu da bisey yapamaycaamiz icin alkislamakla yetiniyorum... nemelazim cemelazim

6.06.2009

ortacagda bir ucak

6.06.2009
Bazan zamanindan önce olgunlasan düsünceler, ideolojiler ve hatta cocuklar o düsüncenin yasanmasina olanak vermeyen maddi kosullar yüzünden yabancilasmanin kurbani olurlar, annem çıra dibine kör yanar derdi bilginin bazan en yakinina bile aktarilamamasinin fiziki aciklamasinin halk dilindeki ifadesi olarak.hani düsünce olarak esitlik özgürlük, insana deger verme paylasim gibi degerleri yüceltmesi ile sosyalizm düsüncesinin onu yasatacak ve yasayacak alt yapinin olmamasindan mütevellit (böyle kelimeler kullaninca yaşlı imaji oluşuyor ,hani saygı falan hehe) ölü doğması gibi
sevgılımle konusurken eskiden solcu olan sonra sagcilasmis bir kisiden konu acildi
aklima
ortacagda bir ucak olsaydi nereye inerdi sorusu geldi
düsüncelerin zamanindan öne gecmeye calismasi onlari inecek kalkacak havaalani bulamayan bir ucaga benzetiyor bazan
ucmak güzel
ama konabilmek de gerekli!

tüketim toplumuna mersiye

evet film arasi
tv de film seyretmenin handikaplari
tüketim toplumunun mimar ve mühendisleri reklam pompalamalilar araya...
eh tesekkür borcluyum onlara
hatta hepimiz tesekkür borcluyuz
koca bir demir celik yiginini bir sehrin sembolü ve güzellik simgesi haline getirebilen de o toplumsal mimari,film aralarina böyle uzun reklam aralari koyarak bloga yazi koymami saglayan da...
Eiffel kulesi hakkinda düsünülmeli
her ayaginda yukariya tirmanmak icin kuyruklar olusan
icindeki magazalari ile tüketim toplumunun bir ifadesi sanki
ama ben gec kaldigim icin gece cikmistim yani hava karardiginda ve parisin görüntüsü muhtesem gece eiffelin tepesinden,bir gün sinirlarin olmadigi ve buna karsin imkanlarin bol oldugu bir toplumsal moment yasanirsa yeryüzünde herkesin görmesi dilegi ile.....

bana aşk gerek


duvarda graffiti bir kız
uzunlamasina " aska ihtiyacim var" yazilmis..eger bir reklam diilse gencler arasinda moda olan herhangi bir seyin simgesi de degilse ,duvara kalipla boyanmis bu cagri cagin ilgincliklerinden biri olmali...
simdi arka planda(bu sözcügü kullandigimda demek ki tv aciktir) yillar önce ilkokulda saclarin igrenc diyerek kirdigi bir arkadasindan 20 sene sonra özür dilemeye giden ve sen de benim saclarimi kes diyerek bunun belgeselini yapan bir kadinin öyküsü oynuyor...absürdlükler komedyasi.. sanki yasamda herseyin diyetini ödemis ya da ödeme zorunlulugu varmis gibi!bir de " saudade do futuro" filminde ana ogul zannettigim ellerinde tefleri ile siirsel bir atisma yapan cift var ki sanirim bu film sadece bu ikisi icin bile seyretmeye deger...evet yazi karisik oldu biliyorum ama duvarlara simgesel ask gerek yazilari yazmak kadar absürd diildir sanirim!

tavşan kader kısmet

cocukken(e) iki delikli iki karton arasina alüminyum folyo koyulmus "sans kader kismet " oyununu oynamak icin para isterdim babamdan ...yuvarlaklarin icindeki alüminyumu kaziyinca (bi cesit kazi-kazan iste) bi numara cikar ,3 numara tirasli esmer cocuk ta bakar elindeki listeye" tarak kazandin"" seker kazandin" falan filan derdi...
anadolu cografyasi halen böyle ilginc islerin yapildigi bir yer..talihini tavsanlardan ögrenmek de ilginc birsey...mutlaka sembolik bir anlami vardir bu "tavsan - talih" iliskisinin ..ama simdi giremeycem derinlere...is yoksa tavsanlar var:)

5.06.2009

param olsa alirdim-2

5.06.2009
tahmin ettiniz siz neyi alcagimi
bu ev de kölnde nehir kenarinda eski bir sokagin basinda... evin kösesinde bir meryem ana heykelcigi...
bu sarmasik güller de var ya...
fotonun sol kisminda (acim dardi) pek belli olmuyor ama kahvalti yapmak gazete okumak icin ideal bir teras da var (yaslaniyor muyum nedir?)

Hitler'in kafasına saksı

Köln de Rhein nehri kenarinda bir evin giris kapisi.. Hitlerin kafasina dogru ucan bir saksi ve nazilerin agzina dogru... diye bir de yazi... irkciliga karsi alayci bir protesto..
ama
size bisey söyliim mi
bu tarz protestolara karsi hep antipati ile yaklasmisimdir
sanki protesto edilen(mesela hitler canisi) sempatize ediliyormus gibi gelir bana.. bir tutam bile sempati karistimi protestoya, kaldiramiyor ruhum.. neden.. bilmiyorum... hitlerin karikatürü yasarken yapilmaliydi ve yapti bir cok sanatci da.. hicvettiler onu... canavar yok olduktan sonra ardinda korkunc bir iskelet birakmali bence.. cok mu sertim ne?

param olsa alirdim

satiliktilar
yanyana omuz omuza vermisler
biliyorsunuz iste neye direndiklerini!
param olsa alirdim, istanbulun tanimadigim bir semtinde sevgilimle fotograf cekerken rastladik onlara... aslinda dikkatimi cekmemisti ilk basta renkleri, biri ben biri sevgilimdi, kahverengi ve pembe... valla benim herseyim ya kahverengidir ya siyah :)
hayal bu ya
alirdim onlari, bir dizi filmde kullanilmadan önce... hayal aleminden bir iki figürle destekler, cevreyi de takmadan yasatirdim, yasardim iclerinde, tarihi bir hayal aleminde.... haa teraslarinda cay icmek ne zevkli olurdu bir düsünsenize, yanna da diyet yapmama ragmen su böregi... hmmmmm...

4.06.2009

Firat vs Avanak avni ve daha neler!

4.06.2009
simdi diycek ki ortak, ya yine mi ezen yine mi ezilen... haha diyecem ben de.. bu karikatür tiplerini yaratan toplumdan bagimsiz, sosyolojiden ayrik ve de nedensiz ele alamayiz ki be üstadim!
annem, bak sindi özele gircem ama, 7 aylik dogmusluum ve 3 yasinda bile tamamlanamayan dislerimden dolayi birak salcali ekmek vermeyi bütün meyvelerin suyunu sikarak verirdi bana... demem o ki vardir erkekler arasinda da ayrik tipler, salcali ekmekle tanismamis ama salcali ekmek yiyenlere özenmisler :)
Firat, büllügünü kediye tercih eden, toplumda kücücük cocuklarin bile bilincine hangi degerlerin cikarildigina harika bir örnek olabilecek, kisiligi aslinda kisiliksizliginde gizli bir tombalak. Avanak Avni oguz aralin hayatin icinden cekerek kahramanlastirdigi ve dünyaya mal ettigi bir tipti.
Fransada AB anayasasina karsi koyusun sembolü, G.Afrikada irkciliga direnisin sembolü olmayi basarmisti, Meksikaya kadar uzandi Avni 90larin sonuna kadar varligini korudu avanak gecekondu mahallesi cocugu... sonra o kusak cayda seker gibi eridiginde yaninda icilen sigaranin küllerinden bir yenisi dogdu FIRAT (ve niceleri, cünkü Firat bakalim Avanak avninin ulastigi yerleri hayal edebilecek mi?) ikisi de kendine göre sosyolojik bir profilin hayali temsilcileri... kimbilir kac binlerce firat yasiyor cükü beslencek kediden degerli, avni ise firatla ayni yaslarda tuvalette bile pantalonunu cikarmayi akil edemeyiverebiliyordu!
yani avni diyor ki "I know what it is to be young ,but you don t know what it is to be old"*
.
bir de cizgilerde dikkati cekiyor mu bilmem ama, bana göre firat, yüz ifadesi bile olmayan bir kisiliksizlige gömülürken, Avni en azindan avanak görünüyordu ::))

*ben genc olmanin ne demek oldugunu biliyorum ama sen yasli olmanin ne demek oldugunu bilmiyorsun

düşünen atlar

...atlari da vururlar... diye bir film vardi
cocukken seyretmis ve etkisinden kurtulamamistim
konumuzla ilgisi yok pek ama
bilmem atlar düsünürler mi
bence düsündüklerini düsünmek daha düsünceli
cin mogolistaninda bir göl kenarinda turistlerin binmesini bekleyen düsünceli atlar
bence cok tatlilar

fes başıma fes başıma


Urumcide(CIN uygur sincan otonom bölgesi baskenti)özel günler icin kepler..rengareng...
evet
o kadar
fazla bir sey yazmiyorum
sadece renkleri bile benim icin yeterli

2.06.2009

"geldik, buradaydık"

2.06.2009

elimde fotograf yoktu,kücücük bir kizin bir yarisma programini izlemek icin gelenlere kapida giris bileti yerine cak bi beslik o zaman girebilirsin demesini ya da plastik toplarini kemiren şerbet(köpegin adi) le oynamasini anlatacak,yani yasam dolu anlari...ama mesela karacaahmet mezarligi gibi sanki yasayanlara ölümü yani yasamin bir baska formunu her an hatirlatma islevinde bir mezarlikla da yasama ulasilabilir...bu eski mezar tasi Ozviecim(Auschwitz) den..üzerindeki taslar yasayanlarin hafizasi denilebilir...belki de " geldik ,buradaydik " imleri....
 
PEKBILAZIM © 2009. Her hakkı saklı değildir, ne de olsa "özgün olabilmek" paha biçilmez bir değerdir :)